Devletimizin, Sağlık Bakanlığı ve bilim kurulu ile birlikte yürüttüğü, bilimsel pandemi yönetimi ile yaklaşık iki buçuk aydan bu yana devam eden tedbirler gevşetilmeye başladı. Uzun zamandır rölantiye alınan ekonomik, sosyal ve kültürel hayat da yavaş yavaş canlanıyor.
Neden rölantiye dedik?
Çünkü, pandemi döneminde ülkemiz, Avrupa ve diğer ülkelerin aksine ne çok sıkı, ne de gevşek bir küresel salgın yönetimi sergiledi…
Sağlık Bakanlığı Pandemi Bilim Kurulu'nun tavsiyeleri doğrultusunda, bütün gelişmeleri ve ileri durumları değerlendirerek, Sayın Cumhurbaşkanı'nın Başkanlığı’ndaki Bakanlar Kurulu'nun da değerlendirmesini alarak haftalık tedbirler paketi uyguladı.
Yönetim kararlarının, bilime ve liyakatli bilim insanlarının tavsiyelerine dayandırıldığında başarının kendiliğinden geldiğini hep birlikte bizler gördük.
Umarım, devleti yönetenler de görmüştür.
Ülkemizin insanlarına yüzyıllar gibi gelen iki buçuk aydan sonra normale dönüş bir nebze olsun psikolojileri de rahatlattı.
Şehirlerarasındaki geçiş kısıtlaması kaldırıldı.
Kamu kurumlarıyla, özel sektör kuruluşlarının kısıtlamaları kontrollü olarak kaldırılıyor.
Sosyal, ekonomik, kültürel, dini alanlardaki kısıtlar da belli şartlarda kaldırılmaya başladı.
Ancak daha alacak çok yol var…
Sağlık Bakanlığı Bilimsel Danışma Kurulu, bütün iş kollarına yönelik "COVİD-19 Salgın Yönetimi ve Çalışma Rehberi" adı altında, alınması gereken tedbirleri kapsayan bir rehber yayımladı.
Bu rehber, bütün işkolları için ayrı ayrı olmak üzere; iş yerlerine, müşterilere, çalışanlara ve diğer bütün ilgililerin alacakları tedbirleri kapsıyor.
Dedik ya bilimsel yaklaşım başarıyı getiriyor.
Bu rehberdeki tavsiyeler ile kurulca belirlenen diğer tavsiyelerin yerine getirilmesi halinde, bu küresel salgını sıkıntısızca atlatırız.
Bunda büyük payı olan Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu, bütün sağlık çalışanları ve emeği, alınteri olan herkese yürekten teşekkürler…
Dünyayı büyük sıkıntıya sokan COVID-19 Pandemisi'nde, ülkemizde 27 Mart'ta yüzde 27 olan test sayısının pozitif çıkan hasta sayısına oranı, 2 Haziran'da yüzde 2.43’e düştü. İyileşen, pozitif çıkan, yoğun bakım, entübe edilen ve ölen hasta sayılarında da gözle görülür olumlu seyir izleniyor.
Bu şekilde devam ederse bu küresel salgından en az hasarla çıkacağız.
Ancak, unutmamak gerekir ki nasıl olsa devlet serbest bıraktı dersek, sıkıntının daha büyüğünü yaşarız.
Geçen yazımda ifade ettiğim 1918’deki İspanyol Gribi Pandemisi’ni hatırımızdan hiçbir zaman çıkarmayalım!
Sağlık Bakanlığı Bilimsel Danışma Kurulu'nun rehberindeki tavsiyelerle, diğer tavsiyelerine harfiyen uymamızın zorunluluğunu hiç bir zaman unutmamalıyız.
Bu arada özellikle 65 yaş üstü büyüklerimizden olmak üzere, dışarı çıkma yasaklılığı devam eden 18 yaş altı genç ve çocuklarımızdan da ‘sızlanma’ var.
COVID- 19 virüsü, özellikle bağışıklık sistemi zayıflamış kişileri seçiyor ve daha fazla zarar veriyor. Sahip olduğu enerjiyle virüsü yayma ihtimali daha yüksek olan 18 yaş altı ve virüsten hayati zarar görme riski daha fazla olan 65 yaş üstü gurubunun biraz daha sabretmeleri gerekiyor.
Saygıdeğer büyüklerimiz ve sevgili yavrularımız; lütfen biraz daha sabır...
Sonuç olarak, her yazımızda dile getirdiğimiz naçizane tavsiyelerimizi de hatırlatayım…
Pandemi bitti diye düşünmeyin, tedbirlere devam...
Maskesiz sokağa çıkmayın. Özellikle kalabalıklarda maskesiz dolaşmayın. Toplantılara maskesiz katılmayın.
Yaşamın her alanında sosyal mesafeye dikkat edin, en az 1,5 metrelik sosyal mesafenizi her zaman koruyun.
Mümkün olduğu kadar çevrenize dokunmayın, dokunduğunuzda ve zaman zaman ellerinizi yıkayın, burnunuza ve gözlerinize sürmeyin.
Kişisel ve çevre hijyenine azami özeni gösterin. Kullandığınız maske, eldiven, temizlik malzemelerini sokaklara atmayın.
Bunların çevre kirliliği yanında virüs yaydığını da unutmayın!
Serbest olduk deyip, kendinizi sokağa atmayın. İşinizi gördükten sonra hemen eve dönün.
Evde kalın, sağlıklı ve mutlu kalın...
Hayat Eve Sığar.
Sağlıcakla kalın...