Bitmez- tükenmez sevdalarımızdan biri de İstanbul fethinin sembolü Ayasfya Camiidir.
Zamanında Evkaf Umum Müdürlüğünün 7.11. 1934 tarih ve 153197 / 107 sayılı mütalaasına dayanan Maarif Vekilliğinin 14.11. 1934 tarih ve 94041 sayılı tezkeresinde Ayasofya Camii müzeye çevrilmek istenmiş ve 24.11. 1934 tarihli Bakanlar Kurulu kararıyla da konuya meşruluk kazandırılmaya çalışılmıştır.
Ancak Bakanlar Kurulu Kararı Resmi Gazetede yayımlanmamıştır. Ayrıca kararnamede başta Anayasa olmak üzere hiçbir hukuki dayanak gösterilmemiştir.
Kararnamelerle yine başka camiler de müzeye çevrilmiştir. Müzeye çevrilen camilerin restorasyon çalışmalarını Amerikan Bizans Enstitüsü tarafından yapılmıştır.
Örneğin; 29.8.1945 tarihli Bakanlar Kurulu Kararı ile Konya’da Alaaddin Camii, Karatay Medresesi, Celaleddin Rumi Dergahı, Sırçalı Medrese, Sultan Hanı,Ata Camii;
İstanbul’da Fethiye Camii, Kariye Camii, Perizat Hatun Camii,
Ankara’’da A. İsfehani Mescidi,
Eskişehir’de Alaaddin Camii,
Gaziantap’de Handaniye Camii, Nuni Mehmed Camii,
Akşehir’de Taş Medrese, İmaret Camii,
Aksaray’da Zinciriye Medresesi bunlardan yalnız birkaç örnek olmaktadır.
Ayasofya Camii’nin 19. 11. 936 tarihli tapu senedinde , “SAHİBİ” kısmında , “Ebulfetih Sultan Mehmet Vakfı” yazmaktadır.
Ayasofya Camii, siyasi polemik konusu yapılmaksızın hak sahibine iade edilmelidir.
Zamanında cemaat Ayasofya’ya sığmadığı için Sultan Ahmet yapılmış değildir. Cemaat söz konusu ise Ayasofya daha eskidir ve önceliklidir.
Şu anda orada devletin resmi namaz kıldırma ve ezan okuma memuru(imam- müezzin) vardır. Bir bölümü kilise, bir bölümü müze ve bir bölümü de camidir.
Açabilirsek açalım, değilse bunu polemik konusu yapmayalım ve siyasete kurban etmeyelim.
Selam ve dua ile…