Yılmaz HOCAOĞLU

BİRAZ ORDAN BİRAZ BURDAN 2

Yılmaz HOCAOĞLU

Sus artık... Rica ediyorum sus artık... Bu davaya verdiğin emeğin hatırına saygı gösterip hala daha makam mevki verip itibar gösterenlerin iyiniyetini yeterince suistimal etmediniz mi? Bari dava arkadaşın gibi kandırıldık, yanıldık deyip özür dile ve sus artık. Fetö terör örgütü mensuplarını cesaretlendirecek, umutlandıracak beyanatlar vermekten vazgeç artık. Ya da verilen makamlardan ayrıl ve istediğini söyle. O zaman itibar eden bulunurmu sözlerine görelim...

Sayın Önder SAV'ı izledim geçen akşam CNN Türk televizyon kanalında. Yasak olmasına rağmen cevap hakkımı kullanmak için bağlandım dedi. Her beyanatında basın özgürlüğünden bahseden bir genel başkanın partisinin mensubu bir televizyona konulan beyanat verme yasağı yasağını ihlal ettiği için korkup açıklama yapma ihtiyacı hissediyor. Yazık....

Aynı Önder SAV yapılacak olağan genel kurul ile ilgili de ilginç şeyler söyledi. Özet olarak “siz ne hakla genel kurula katılıp görüşlerini belirtme hakkı olan onur üyelerinin bu haklarını elinden alırsınız. Neyin telaşesi içerisindesiniz. Aceleniz ne...” Özgürlüklerden bahseden, sayın Cumhurbaşkanını diktatörlükle itham eden Sayın KILIÇTAROĞLU duymuşmudur acaba ?

Türkiye'de faaliyet gösteren bütün meslek odalarında temsil sorununun olduğu su götürmez bir gerçekliktir. Bu meslek odalarından biri de meslektaşlarımın kayıtlı olduğu barolar. Bu temsil sorununun çözülmesi gerektiği bütün avukatlar gibi benim de talebimdir. Ancak bunun çözülme yöntemi çoklu baro mu olmalı? Bu sorun uzlaşı ile çözülebilir mi? Sayın birlik başkanı Metin FEYZİOĞLU'nun gayreti bu yönde ama ne yazıkkı sayın Metin FEYZİOĞLU'nu oraya getiren delegasyon ve baro başkanları bu uzlaşı ile çözüm çabalarına destek vermedi. İşine geldiğinde %52 ile seçilmiş Cumhurbaşkanı bizi temsil etmiyor, bizim görüşlerimizi de değerlendirmeli ve değer vermeli diyeceksiniz ama iş size geldiğinde %15-20'leri temsil eden oy oranınızla mensuplarınızın hepsini temsil ettiğinizi iddia edip, farklı ses ve talepleri görmezden geleceksiniz. Adaletin savunucuları olan meslektaşlarıma ve mesleğime hiç yakışmıyor bu tavır.

Bir sosyal medya kullanıcısı olarak acilen layüsel bu alanın düzenlenmesi gerektiğini söylemiyor haykırıyorum. Ettikleri her hakaret ve küfürü milyonların gözüne sokan arsızların, haysiyet cellatlarının, ahlaksızların bedel ödememesi ne hukuk devleti ile ne de özgürlük talepleri ile açıklanamaz. Özgürlüğün sınırı bir başkasının özgürlük alanına müdahale aşamasında sona erer ve bir müdahale sözkonusu ise bunun ciddi bir bedeli olmalıdır. Ayrıca esnafın dükkanında sattığı 1 kilo şekeri vergilendiren devletin milyarlarca dolar kazanç elde eden bu sosyal medya alan sağlayıcılarını es geçmesi hiç adil değildir.

Kalın sağlıcakla...