İnsanlık sitesinin işçisi/ ustasıyım.
Harcımın suyu bazen gözyaşım ve bazen de alın terimdir.
İnsanlık sitesinin her taşında göz nurum ve alın terim vardır.
Benim mesleğim peygamberlik mesleği olarak adlandırılır. Bu nedenledir ki, bir öğretmen olarak paraya değil, insanlık sitesine yerleştirebildiğim taşın sağlamlığına bakarım.
İlk emri, “OKU” olan bir sistemin olmazsa olmazıyım ben!
Benim adım-sanım yoktur ama ben, her zaman yaşayanım! Belki de kıyamet sabahına kadar varım!
Ben, bu dünyayı terk ettikten sonra da öğrettiklerimle yaşarım! Çünkü ben insanlık sitesindeki tuğlaları şekillendirenim.
İnsanlık demek, “benim” demektir.
Şekillendirdiğim yada şekillenmesinde payım olan her tuğlanın bir benzerinin bana da verileceğinin müjdesi vardır.
Kaç kuşağın mimarı olduğumu kim bilebilir ki?
Ama o kuşakta hissedarım. Ben o kuşağın görünmeyen kahramanıyım. Haberi yoktur benden ama, ben varım.
Allah bilir.
O, hata yapmadan hesabımı yapan ve bana verendir.
Dileğim odur ki, bir ömür boyu konuştuklarımızı zayi olmaya, gönüllerde maya tuta, davranışlarda somutlaşa!
Bir daha dünyaya gelmek mümkün değil ki, yine öğretmen ola!
Rabbim! Öğretmen olarak yaşata ve öğretmen olarak öldüre!
Tüm öğretmenleri seçtikleri bu mesleklerinden dolayı kutluyorum.
Selam ile…