İskilipli M. Atıf Hoca’nın ölüm yıldönümü vesilesiyle mezarını ziyaret eden Belediye Başkanı İle Kaymakam sol zihniyetlerin saldırılarına muhatap olmuşlardır.
İskilipli Atıf Hoca’yı idam edenlerin çocukları bugün de değişmedikleri ve babalarının izinde olduklarını her fırsatta dile getirmektedirler.
İskilipli Atıf Hoca’yı ve onun gibilerini idam edenleri savunmak, insan hak ve özgürlüklere kurşun sıkmakla eşdeğerdedir.
İskilipli Atıf Hoca’yı idam edenlerin yapmadıkları iftirayı bugünün insanları yapmakta ve tarihi yanıltmaya çalışmaktadırlar.
Bu olay dün olduğu gibi bugün de ve yarın da, yapanların alnında kara bir leke olarak kıymet sabahına kadar kalacaktır.
İskilipli Atıf Hoca’nın çeşitli konularla ilgili yargılandığı İstiklal Mahkemesindeki zabıtlar elimizde olup kendisine yöneltilmiş sorulara vermiş olduğu cevaplar sonucu mahkeme nezdinde beraat etmiştir. Ancak sonra dan hazırlanmış farklı iddianame ile idama mahkum edilmiştir.
En çok sol kesimin üzerinde durduğu nokta Kurtuluş Savaşı’ndaki tutumudur.
Bu konuda ileri sürülen iddialar tamamen yersizdir.
Hakim mahkemede soruyor:
“Bilakis, bu sizin kastınızın devamı için yapılmış bir tertip olur. (Kurtuluş Savaşı sırasında M. KEMAL ve arkadaşlarının aleyhine çıkarılmış fetva)”
Cevap: “Niçin öyle olsun, ben de onlarla beraber olur, beyannameyi tasdik için ısrar ederdim. Halbuki açıkça muhalefet etmişimdir. Resmi vesika gösteriyorum… Eğer Mustafa Sabri ile alakam olsa idi ısrar etmezdim.
“S:Belge göster?”
“C: Belgeyi arzediyorum: Vakit Gazetesi’nin 1034. Nüshasında tekzpnamem duruyor. Şimdi bu durup dururken bendenie vesika sormak bilmem nasıl olur?”
Devam eden mahkemenin sorgulamalarında , Atıf Hoca,” Eğer öyle olsaydı onlarla beraber olurdum, cemiyete( Teali İslam Cemiyetine) devam ederdim. Halbuki devam etmedim(Fetvadan sonra). Bu da bir delildir.
Eğer devam etse idim, bu düşünceniz akla gelebilirdi”(Ankara İstiklal Mahkemesi Zabıtları- 1926, S.114, İşaret y.).
İskilipli Mehmet Atıf Hoca, Şapka Kanunundan iki yıl önce , yine aynı devletin Maarif Bakanlığının izni ve ruhsatı ile yayımlanmış Şapka ile ilgili kitabından dolayı 3 / 4 Şubat 1926 gecesi Ankara’da BMM. Önünde, asılarak idam edildi.
Şehit edildiğinde, elli yaşında olan İskilipli Atıf Hoca’nın cenazesi bile ailesine teslim edilmemiştir. Garip geldi(yetim büyüdü), garip gitmiştir. Ruhuna Fatiha dileklerimle…