Gecenin kaçı olduğunu bilmiyorum!..Aslında, saatle de işim olmamalı, diye düşünüyorum. Bana ne saatten, dakîkadan!..
Asırlar geçmiş de, kimsenin kılı kıpırdamamış...Sanki, her şey bugün oluyor!..
Sanki, bundan önce hiçbir hâdise olmamış!..Sanki, bizden önce bu dünyâya kimseler gelip-gitmemiş...Doğup- göçmemiş!..
Herkes bir tuhaf!..Ben de tuhaf olsam ne olur, olmasam ne olur!..
Ben, susup dursam; şu adam, gecenin şu saatinde, k(ı)lâksonunu çalmayacak mı?..
Ben, ağzımı açmasam; bitişikteki veya üst katımdaki komşum televizyonunu gümbür gümbür gürletip, bangır bangır bağırtmayacak mı?
Yâni; ben, neyi hâllediyorum? Hükmüm ne?..
Şâyet; bir varlık olarak sesimi yükselt(e)miyorsam, kim, benim farkımda olacak?
Demek ki, bir şeyler yapmak lâzım!..En azından konuşmak...
Tabiî ki, usûlünce... Elbette ki, âdabınca, ölçüyü kaçırmadan, kırıp dökmeden!..
Bunca şikâyetten sonra bu mümkün mü?
Hem, ötekine berikine sitem yağdıracaksın, hem de usûlünce konuşacaksın!..
Peki, ne yapayım öyleyse!? Siz söyleyin de ona göre bir tavır belirleyeyim!..
Tabiî ki, işi, size havale edersem sonu nereye varır onu da bilemem!..En iyisi, kendi işimi kendim hâlledeyim, ne me gerek!..
Şaşkınlığımın birilerini heveslendirmesini de istemiyorum..Kendi işimi kendim görmeli, becermeli, hâlletmeliyim!..
Ve her şeye rağmen...Evet, evet, her şeye rağmen, ne yapacağımı/yapabileceğimi herkese göstermeliyim!..
Peki, bunun çâresi ne midir? Güldürmeyin beni, şimdi de!..Bunu bilmiyorsanız, bana yardım etmeniz zâten mümkün olamaz/olamazdı!..
Söyleyeyim öyleyse!..Bunun yegâne çâresi, ‘tahammül’dür!..
Gönlümden, içimden öyle bir ses geliyor!..Bir ses mi, dedim?
Demek ki, benim de bir sesim varmış!..
Sâdece bir ses ise çok bir şey değil, desem inanır mısınız?
Asla inanmayınız!..Çünkü, ben, her şeyi doğru söyleyen biri değilim!..Bu sebeple, sizi yanıltmış olabilirim!..
Yalnız şunu ap-açık söyleyeyim ki....
Bu, nasıl bir sestir ki, çıkmıyor?..
İşte, sizin, bunu anlamanız çok zordur!..Fakat..
Bunu, size, birkaç kelimeyle anlatabilirim, sanıyorum:
Bunun adı: 'Sükûnet dili'dir ve çok hoş, çok lâtif bir dildir!
Kim ne derse desin, ben, hep bu dille konuşacağım!..
Aklım da, bu ses'e riâyet edecektir, biliyorum!..Çünkü; aklım, akıllı’dır.
Tahammül'ün, bir sabır ve bir azîm işi olduğunu iyi bilir!..