Bunun birçok nedenleri vardır.
Bunların bir kısmı lider yetersizliğinden ve eğitimden kaynaklandığı gibi, bir kısmı da dış baskılardan kaynaklanmaktadır.
Birinci Dünya Savaşı sonrasında başsız kalan Müslümanlar sudan çıkmış balık gibi her alanda büyük bir yıkımla karşı karşıya kalmışlardır. Yeraltı ve yerüstü zenginlikleri talan edilmiş bir coğrafyada yapay sınırlarla belirlenmiş ve birbirleriyle savaşan devletçiklerde yaşamak zorunda bırakılmışlardır.
İslam Dini ilk ortaya çıktığında yaklaşık 13(on üç) yılda devlet olmasına rağmen dünyadaki İslami hareketlerin hiçbiri yüz yılda devlet olamamıştır.
13 YILDA başarılan bir iş 100 yılda neden başarılamamıştır?
Bunun temel nedeni eğitim yoksunluğudur.
Peki, yukarıda ifade ettiğimiz dış baskıların etkisi yok mudur?
Mutlaka vardır ama, yegane neden değildir. Görünen ve görünmeyen şeytanların yıkıcılığı şüphesiz Peygamberimiz(sav) döneminde de vardı. Ama onların hepsi aşılmıştır.
O zaman aşılan bu güçler bugün niçin aşılamamaktadır?
Asr-i Saadet döneminde zararsız hale getirilmiş iç ve dış güçler, günümüzde neden etkisiz hale getirilememektedir? Bunun en temel nedeni eğitimsizliktir.
İslam coğrafyalarında ortaya çıkmış İslami hareketler İslam’ın insanını yetiştirememişlerdir. Müslüman aydın dediğimiz kişilerin gerek zihniyet ve gerekse bilinç düzeyleri istenen kıvama gelememiştir. Özgüven, makam-mevki ve para girdaplarında kulaç atamadan boğulup gitmişlerdir. Sıcak temas kurulmuş cephelerde büyük zayiatlar verilmiştir.
Hemen hemen hepsinin vizyonu siyasi iktidarlarla sınırlandırılmıştır. Hükümet olurlarsa İslami devleti kurabilecekleri vizyonu ile uğraşagelmişlerdir.
Müslümanlar vizyonlarına paralel olarak misyonlarını da revize etmişlerdir. Müslümanlar, hükümet olurlarsa hedeflerine ulaşabileceklerine inandırılmışlardır. Bunun için de seçim odaklı stratejilerle çalışmalarını yürütmüşlerdir. Böyle bir strateji uzun vadede fayda değil, zarar getirmiştir.
Hedef, devletten önce bu devleti yönetecek İslam insanını yetiştirmek olmalıydı.
Asr-i Saadet döneminin strateji, taktik ve yöntemleri ortada dururken farklı strateji, taktik ve yöntemlerle hedefe varmanın mümkün olmadığı görülememiştir.
Devam umuduyla selam…