Bu iki kişiden biri Müzisyen Sezen AKSU, diğeri ise Akademisyen ve Gazeteci Sedef KABAŞ’tır.
İkisinin de güzel olmayan ve ayıp olan şeyleri, bu milletin ortak değerlerine hakaretleridir.
Mensubu olmakla şeref duyduğumuz bu millet Müslümandır. Ve İslam dini bu milletin ortak değeridir. Bu memleketin suyunu içen, havasını teneffüs eden bir sanatçı, içinde bulunduğu yada mensubu bulunduğu milletin değerlerine ve kutsallarına hakaret etmemesi gerekir.
Bir insanın müzisyen, gazeteci ya da başka bir alanda uzman olması ona suç işleme hakkını vermez. İnsanlara hakaret etme ruhsatını hiç vermez.
İçinde yaşadığımız milletin % 98’i değil, bizden başka bir kişi dahi bulunmuş olsa o kişinin kutsallarına hakaret etme hakkımız olmaz, olamaz.
Müslümanlar olarak Allah’tan başka şeylere tapan insanların sahte dahi olsa ilahlarına küfür ve hakaret edemeyiz. Bu durum Kur’an-ı Kerim’de ve Hadis-i Şeriflerde şiddetle yasaklanmıştır.
Bu durum günümüz dünyasında da evrensel bir değer olarak kabul edilmektedir.
Sezen Aksu çok iyi bir şarkı sözü yazıcısı ve de okuyucusu olabilir. Ama , cahil olarak nitelediği Hz. ADEM(AS) benim inancımda ilk insan ve ilk Peygamberdir. Cennette iken yasaklanmış meyveden eşi Hz. Havva ile birlikte yiyerek Allah’a asi olmuş, yani günah işlemiştir. Bu nedenle de yeryüzüne gönderilmişlerdir. Ancak tevbe yapmışlar ve Allah da tevbelerini kabul etmiştir.
Hz. ADEM(AS) yaratıldığında kendisine, meleklerin dahi bilmediği bütün eşyanın adları bildirilmiş/ öğretilmiştir. Peki, Sezen AKSU O’na öğretilenleri biliyor mu? Ayrıca kendisine kitap verilerek çağdaşı nesline öğretmenlik yapmıştır.
Müslümanlar olarak biz O’nun çocuklarıyız.
Sezen AKSU Hz. ADEM(AS)’ı baba olarak kabul etmeyebilir. AKSU, istediği dini ve babayı seçebilir. Asla hakaret etmeyiz. Ancak o da bizim dinimize, Peygamberimize ve babamıza hakaret etmesin.
Gelelim Sedef Kabaş’a:
Kabaş’ın sahip olduğu nitelikler ve meslek kendisine, insanlara hakaret etme özgürlüğü ve hakkı vermez.
Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan, bu milletin yarısından çoğu tarafından seçilmiştir. O’na oy verenlerin ortak lideri ve değeridir. Demokrasiye, mevcut ANAYASA VE YASALARA GÖRE bu milletin meşru Cumhurbaşkanıdır.
Mensubu bulunmakla şeref duyduğumuz İslam Peygamberi(sav) Müslüman olmayan kabile başkanına rahat otursun diye bizzat kendi hırkasını sermiştir.
İşte bu milletin terbiyesi budur. Gerek Sezen AKSU ve gerekse Sedef Kabaş kendilerini sorgulamalıdırlar. Yargıdaki hukuki sonuçları ne olursa olsun HZ. ADEM gibi alenen özür dilemelidirler. Erdemli insan olmanın gereği budur. Selam ile…