Son günlerde solun güncel konularından biri de TBMM tarafından kabul edilmiş DİYANET AKADEMİSİ yasasıdır.
Doğrudan başkana bağlı olacak Diyanet Akademisi, dini yüksek ihtisas, dini ihtisas ve eğitim merkezlerinden oluşacak.
Aslında şimdiye kadar bu hizmetler Diyanet’in Eğitim Hizmetleri Genel Müdürlüğünce yürütülmekteydi. Yeni bir şey üretilmemiştir
Diyanet Akademisi, dini yüksek ihtisas, dini ihtisas ve eğitim merkezlerinden oluşacaktır.
Belirtildiğine göre “ Başkanlığın Din Hizmetleri Sınıfına ait unvanlarla ihdas edilen pozisyonlarına atanacak aday din görevlilerinin mesleki eğitimi ile hizmet içi eğitim faaliyetlerini ve yurt dışından gelen mahallin din görevlilerine yönelik eğitim faaliyetlerini yürütecek Diyanet Akademisi, Başkanlığın görev alanıyla ilgili araştırma, yayın, konferans, panel, seminer, sempozyum ve benzeri dini, ilmi, sosyal, kültürel etkinlikler, kurs ve sertifika programları düzenleyecek, Başkan tarafından verilen diğer görevleri yerine getirecektir.”
Ayrıca Diyanet Akademisi; Milli Eğitim Bakanlığı, Yükseköğretim Kurulu, üniversiteler, lisans düzeyinde dini eğitim veren yükseköğretim kurumları ve müftülükler ile görevinin gerektirdiği diğer ulusal ve uluslararası kurum, kuruluş ve kurullarla iş birliği ve ortak çalışma yapabilecek, mesleki ve bilimsel ilişkiler kurabilecek, araştırmalarda bulunabilecek, eğitim programları uygulayabilecek, danışma kurulları ve komisyonlar oluşturabilecektir.
Yukarıda sayılanların hepsi günümüzde Diyanet İşleri Başkanlığınca yapılmaktadır. İlgili yasa malumu ilandan başka bir şey değildir.
O halde bu feryat nedir?
Bu feryat, İslam Dini düşmanlığıdır.
“Din düşmanlığı” olduğunu söylemiyoruz. Çünkü bugün Diyanet Akademisini ya da Diyanet Vakfı’nı ve dini cemaatleri eleştirenlerin hiçbiri azınlık (Yahudi ve Hiristiyanlar) vakıflarını ve cemaatlerini eleştirmemişlerdir. Bunları İslam Dini ile ilgili kurum ve cemaatler rahatsız etmektedir.
Böyle kendi milletinin dini ile savaşan bir politikacı ya da aydına dünyanın hiçbir yerinde rastlayamazsınız. Bu durum herhalde bize özgü olsa gerektir.
Milletin okulunda okuyacak, ondan sonra da aynı milletin dinine küfredeceksin. Bir de utanmadan partili olarak ondan oy isteyip iktidar olacaksın.
Peki, bu millet seni iktidar yapar mı?
Şimdiye kadar kendi iradesiyle bu yanlışı yapmayan bu millet , bundan sonra yapar mı?
Sandık başında bir an için olmuş olsa da aklı gider mi?
Belki de…Selam ve dua ile…