VERMEZ
Bahçen vardır, gül vermez; evlâdın var, döl vermez;
Arı kısır, bal vermez; dost, dostuna el vermez!..
YAŞAMAK
Yaşarken ölü gibi, ölünce diri gibi;
Bir gönül eri gibi, Hak yolda biri gibi!..
GÖNÜL SARAYI
Gönül sarayın varsa, varsın, saray içinde;
Yaşarsın hayat boyu, saray saray içinde!..
KİM, KİMDİR?
Kimi, münâfık huylu; kimi, müşrikin şahı;
Biri, riyâ; öbürü, inkârdadır, Allah’ı!..
YAĞMUR-KAR
Yağmur, her zaman yağar; karın bir mevsimi var;
Kâh bir gelin duvağı, kâh müşfik bir ihtiyar!..
ÇIKIŞ-İNİŞ
Yükselişler; makamlar, çıkılırken şen-şakrak!
Bunun inişi de var; hele bir de ona bak!..
DEĞER
Hukuksuzluk, bir yerde, hukuk olmuşsa eğer;
Ne hürmet kalır orda, ne mukaddes bir değer!
YALPALAMAK
Başkasından bekleme; kendi ışığını yak!
Bir yere varman zordur, böyle yalpalayarak!..
YALAN
Yalan dolup etrafa, kazanmışsa irtifa;
Ve varsa sevk ü sefâ, işler kalır insafa!
KAFA
O kafa, aynı kafa; düzgün değil, bir defa;
Yüklüdür binbir cîfe, çektirirdurur cefâ!