Mustafa GENÇ

ESTETİK KAYGIDAN UZAK BİR KENT!

Mustafa GENÇ

Tarih boyunca insanlar, yaşadıkları yapılarda tek tek olduğu kadar, bu yapıların oluşturduğu fiziki çevrelerde de estetik nitelik aramışlardır.

Estetik Yunanca’da algı, duyu anlamına gelmektedir.

Estetik, sadece sanattaki güzeli değil; doğadaki güzeli de kapsar.

Başımızı kaldırıp çevremizi gözlemlediğimiz zaman ne görebiliyoruz?

Beton yığınından oluşmuş binalar ve ucube kavşaklar…

Kaç yıl olmuştur bu şehri yönetiyoruz?

Bu şehirde biçok uygarlığın kalıntılarını araştırıp ortaya koymakla meşgulüz. Bugünden yarına bırakacağımız ve gelecek nesillerin yöneticilerinin kazıp ortaya çıkaracağı kaç eser bırakıyoruz?

Bugünden yarına hangi meşgaleyi bırakıyoruz?

Çiftlik(İstiklal) caddesini trafiğe kapatma yada açma meşgalesi mi bırakacağız?

Yoksa Roma, Yunan, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı medeniyetinin kalıntılarını mı?

Yetkililer, estetik kaygılarla peyzaj bütünlüğü içinde kenti oluşturan ögelerin değerlendirilmesini hiç yapmayacaklar mı?

Medeniyetimizin kentini kuramayacak mıyız?

Daha doğrusu bir medeniyet tasavvurumuz yok mudur?

Yoksa bu milletin önüne düşüp neden kandırma ihtiyacını hissettik?  Pusulamız bozuk, haritamız yanlış…Buna ümmetin iradesine ipotek koymak denir. Bir irade gaspı ile karşı karşıya gelmemek için medeniyetimizin fiziki mekanlarını, bir başka ifade ile kentlerini inşa etmeliyiz.

Şu kadar yıldır fırsatları değerlendiremedik.  Sayın Cumhurbaşkanımızın ifadeleriyle fiziki mekanlarımıza adeta ihanet ettik.

Şehir demek yalnız yol yada kaldırım demek değildir ve olmamalıdır da…

Biraz duygu ve de biraz da algı gereklidir galiba…